Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, özellikle Anadolu lisesi öğrenclerinin dershaneden dönüşen temel liselere öğrencilerin önkayıt yaptırması, okulların kendi bünyesinde sınava hazırlık kursları açma planıyla ilgili, “Velilerimiz, öğrencilerimiz telaş etmesinler. Farklı farklı uygulamalara da çok fazla itibar etmesinler. Biz de Bakanlık olarak örtülü dershaneciliğine izin vermeyeceğimizi bir kere daha vurguluyoruz” dedi. Bakan Avcı, Robert Kolej’e, puanı düşük bir öğrencinin Bakanlık talimatıyla alınması konusunda ise gerekli araştırmanın yapılacağını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İslam eserlerinin gün yüzüne çıkarıldığı ‘Kelam’dan Kalem’e Büyük Buluşma’ sergisini güzel sanatlar lisesi öğrencileriyle birlikte gezdi. İstanbul Tophane-i Amire’de gerçekleşen ziyarette Bakan Avcı, dershanelerin dönüşümü, Robert Kolej’e ‘talimatla kayıt’, KPSS soruşturması, Keşan’da öğrencilere dağıtılan kitap, YGS’de öğrencilerin başarı seviyesi ile ilgili özetle şu açıklamalarda bulundu:
ÖZEL OKULLARIN DERSHANELEŞMESİ: Dershane sektörü uzun yıllardır kamuoyunda sanki olmazsa olma gibi şartlandırıldığı için bu tür algılar ve niyetler de var. Ama bizim bu yaptığımız düzenlemedeki amacımız okulu, öğretmeni, müfredatı merkeze almaktı. Öğrencilerimiz sınava hazırlanırken müfredatın temel alınacağını bilmesi gerekiyor, dershane sorularının değil. Çünkü geçmişte sorular dershane odaklı hale gelmişti. Şimdi bu düzenlemelerden sonra sınavlar da müfredat, okul, öğretmen odaklı olacak. Geçiş döneminde bu tür gel-gitler zihinlerde olabilir. Ama bunların hepsi düzene giriyor. Velilerimiz, öğrencilerimiz telaş etmesinler. Farklı farklı uygulamalara da çok fazla itibar etmesinler. Biz de Bakanlık olarak örtülü dershaneciliğe, okulun merkezden çıkartılmasına, öğretmenlerimizin emeğinin gözardı edilmesine izin vermeyeceğimizi bir kere daha vurguluyorum.
ROBERT KOLEJ’E BAKANLIK TALİMATIYLA KAYIT: Robert Kolej’deki konu “Bakanlık talimatıyla düşük puanlı öğrenci alındı” şeklinde formüle edilebilecek bir konu değil. Öğrencilerin bu tür okullara hangi puana göre alınacağı konusunda bir karışıklık var anladığım kadarıyla zihinlerde. Bizim Bakanlık olarak yaptığımız TEOG sınavlarında puanların nasıl verildiği bellidir. O puanlara göre okulların öğrencileri nasıl alacakları da bellidir. Ama bazı okullar başka puan türlerini, mesela 3-4 dersin puan türlerini esas alarak öğrenci seçiyorlar. Velilerde de hangi puan türüne göre o okulun öğrenci alacağı konusunda tartışma çıkıyor. Bakanlık müfettişleri de bu konuda yaptıkları incelemede demişler ki, “Bu öğrencinin TEOG’dan aldığı puan şudur. Siz TEOG puanlarını dikkate almak zorundasınız.”
Daha okulun raporunun ayrıntılarını okumadım ama okulda diyor ki muhtemelen, “TEOG sınavına tabi derslerden değil de şu 3 veya 4 dersten alınan puanları esas alarak öğrenci kabul ediyorum” diyor. Ben okulun yönetmeliğini, bugüne kadarki uygulamalarını da dikkate alarak araştırma yapmaları için arkadaşlarımıza talimat verdim. En kısa sürede bu sorunu çözeriz.
Daha okulun raporunun ayrıntılarını okumadım ama okulda diyor ki muhtemelen, “TEOG sınavına tabi derslerden değil de şu 3 veya 4 dersten alınan puanları esas alarak öğrenci kabul ediyorum” diyor. Ben okulun yönetmeliğini, bugüne kadarki uygulamalarını da dikkate alarak araştırma yapmaları için arkadaşlarımıza talimat verdim. En kısa sürede bu sorunu çözeriz.
2010-KPSS SORUŞTURMASI: 2010 -KPSS konusunda açılan soruşturma yasal olarak sonuçlansın. Kim ne yapmış, kimler haksız puanlama ile göreve gelmiş, bunların dökümü çıkar soruşturmayla. Onlar çıktıktan sonra her kurum, haksız bir yerleştirme yapılmışsa ona göre gerekenleri yapar. Henüz mahkeme sonuçlanmadan bir işlem yapılmaz.
YGS’DE SIFIR ÇEKEN ÖĞRENCİLER: Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) adaylar “sıfır çekmiş” cümlesinin dikkatle kullanılması gerekiyor. Çünkü bazı adaylar sınava sadece belli türler için giriyor. Bunların dışındaki soruları hiç cevaplandırmıyor. Barajı aşanların sayısında ortalamaların daha yüksek olmasını bekleriz. Önümüzdeki yıllarda da bu sayıların daha yükselmesi için elimizden geleni yapmaya, dershane ilizyonunu bitirmeye, okulu merkeze çekmeye çalışıyoruz. Son yaptığımız TEOG sınavlarıyla ilgili de bir durum sözkonusuydu. “Nasıl oluyor da 4 bin 500 öğrenci tam puan alıyor?” denildi. Şimdi iyi yaptığınız zaman da eleştiriliyoruz. Elbette ortalamaların yüksek olmasını bekleriz. Çocuklarımızın matematikte Türkçe’de ve diğer alanlarda daha başarılı olmasını isteriz. Çabamız bunun için.
KEŞAN’DA ‘ÖKÜZ ÖĞRETMEN’ KİTABI: Biliyorsunuz fabl çocuklara Ezop’dan beri binlerce yıldan beri karakter kullanılarak uygulanan bir anlatılan bir masal tekniği. Öğretmenlerimizin de öğrencilerimizin de velilerimizin de bundan alınganlık göstermesi bence gerekli değil. Çünkü Ezop’dan beri biliyoruz ki hayvanlar insanlar gibi konuşturuluyor. Bizim bu hayvanlara yüklediğimiz anlamlar nedeniyle fablları kötülememiz doğru olmaz. Kitapların içeriğinde hakaret unsurları yok. Sadece başlıktan yola çıkaracak bir alınganlık gösteriliyor. Bu saatten sonra Ezop’u yargılayacak halimiz yok. Zaten yargı konusu olacak birçok durum var.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Milli Eğitim Bakanlığı, benim dönemimde en azından 100 binin üzerinde öğretmen ataması yaptı, bir tanesiyle ilgili bile bir şaibe söz konusu edilemez” dedi. KPSS’deki usulsüzlük iddiası ile ilgili, “Bekleyelim, sonuçlarını görelim” diyen Avcı, öğretmenlerin nöbet ücreti ile ilgili de, “Bütçe imkanları, ne zaman, nerede, nasıl başlayabileceğimiz konusunda arkadaşlarımız çalışıyorlar. Teknik konularını hallettikten sonra siyasi karar konusunda hükümetin önüne gelecek” dedi.
Bakan Avcı, “MEB’de VIP torpille atama yapıldığı” yönündeki soruyla ilgili de şu cevabı verdi:
“Hemen listelerini getirin. Milli Eğitim Bakanlığı’nda atamaların hangi kriterle nasıl yapıldığını herkes görüyor. Milli Eğitim Bakanlığı, benim dönemimde en azından 100 binin üzerinde öğretmen ataması yaptı, bir tanesiyle ilgili bile bir şaibe söz konusu edilemez. Ama bazı basın yayın kuruluşları özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’na yönelik çok sistematik bir dezenformasyon kampanyası yürütüyorlar. En küçük aksaklığı, Gümüşhane’nin bir köyündeki ilkokulun penceresini kırk oluşunun fotoğrafını alıp ‘Türkiye’de eğitim göçtü’ diye bir haber yapıyorlar. Bunu ne kadar kasıtlı yaptıklarını, niye yaptıklarını, hangi tekere hangi çomağın sokulmasından ötürü rahatsız olduklarını biz de biliyoruz siz de biliyorsunuz.”
Teknik konular halledilince hükümetin önüne gelecek
Okullarda nöbet tutan öğretmenlere ücret ödenmesi konusunda da sorulan soruya cevap veren Bakan Avcı, “Bütçe imkanları, ne zaman, nerede, nasıl başlayabileceğimiz konusunda arkadaşlarımız çalışıyorlar. Teknik konularını hallettikten sonra siyasi karar konusunda hükümetin önüne gelecek” dedi. Bakan Avcı, öğretmenlerin bu konuyla ilgili taleplerine duyarlı olduğunu daha önce de dile getirdiğini hatırlattı.
Avcı, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün elektrik borcu nedeniyle Kemalpaşa’daki bazı okullarda elektrik kesintileri yaşandığı” sorusuna karşılık da “Böyle bir problemden haberim yoktu ama çözeriz, Milli Eğitim’in kimseye borcu kalmaz” diye konuştu.
Avcı, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün elektrik borcu nedeniyle Kemalpaşa’daki bazı okullarda elektrik kesintileri yaşandığı” sorusuna karşılık da “Böyle bir problemden haberim yoktu ama çözeriz, Milli Eğitim’in kimseye borcu kalmaz” diye konuştu.
Yurtdışındaki okulların kapatılması
“Kazakistan ve Libya’daki Milli Eğitim Bakanlığına ait okullar kapatıldı, dünyanın bir çok yerinde Türk okulları var, bunlarla ilgili ‘kapatın, biz açalım’ şeklinde bir yaklaşım vardı, nasıl açacaksınız?” sorusu üzerine Bakan Avcı, şunları söyledi:
“Kazakistan’daki okul değil, Türkçe eğitim merkeziydi. Orada görev yapan öğretmenlerimizle ilgili bir vize sorunu vardı. Bu vize sorunu çözüldü, dolayısıyla öğretmenlerimiz görevlerine dönecekler. Libya’daki şartları da hepiniz biliyorsunuz, güvenlik koşullarını biliyorsunuz. Libya’da şu anda merkezi hükümet kontrolü konusunda sıkıntılar var. Asayiş sorunları ortadan kalktığı zaman... Kaldı ki orada görev yapan okular, daha çok oradaki Türk çalışanların çocuklarının eğitim gördüğü kurumlardı. Onların büyük bir kısmı da Türkiye’ye geldiği için zaten öğrenci sorunu var ama ayrıca güvenlik sorunu da var. Dolayısıyla Libya istikrarına kavuştukça oradaki okullarımız da başka yerlerdeki okullarımız da faaliyetlerini devam ettirecekler.”
“Kazakistan’daki okul değil, Türkçe eğitim merkeziydi. Orada görev yapan öğretmenlerimizle ilgili bir vize sorunu vardı. Bu vize sorunu çözüldü, dolayısıyla öğretmenlerimiz görevlerine dönecekler. Libya’daki şartları da hepiniz biliyorsunuz, güvenlik koşullarını biliyorsunuz. Libya’da şu anda merkezi hükümet kontrolü konusunda sıkıntılar var. Asayiş sorunları ortadan kalktığı zaman... Kaldı ki orada görev yapan okular, daha çok oradaki Türk çalışanların çocuklarının eğitim gördüğü kurumlardı. Onların büyük bir kısmı da Türkiye’ye geldiği için zaten öğrenci sorunu var ama ayrıca güvenlik sorunu da var. Dolayısıyla Libya istikrarına kavuştukça oradaki okullarımız da başka yerlerdeki okullarımız da faaliyetlerini devam ettirecekler.”
Laboratuvar kapatılıp mescit yapılması uygun olmaz
“İzmir’de bazı okullarda laboratuvarların mescide çevrildiği” yönünde iddiaların olduğunu belirten soruya da cevap veren Avcı, “O olmaz, okul yöneticilerimiz, il ve ilçe milli eğitim müdürlüğümüz okulların fiziki mekanlarının optimum kullanımı konusunda gerekli çalışmaları yapıyorlar ama bu tür sansasyonel şeylerle bazı düzenlemeler eleştirilebiliyor. Yoksa laboratuvar kapatılıp mescit yapılması uygun da olmaz ama zaten eğitimcilerimiz öyle şeyler yapmazlar, yapmamalıdır ve yapmıyorlar” dedi.
Günlerden beri YGS ‘yi konuştuk ama artık LYS için de geri sayım başladı.
Barajı geçerek LYS’ ye girecek olan öğrencilerin mevcut tartışmaların dışında kalarak kendiişlerine motive olmaları onların yararına olacaktır.Artık olan oldu,belki istenilen puanlar alınamadı ama maraton devam ediyor.Bu seneki LYS içinde şimdiden; kolaydı, zordu tahminleri başladı;
Kolaylığını ya da zorluluğunu şuan için bir kenara bırakın.
Önce daha yeni bir sınavdan çıktınız onun için;
Hatalarınızı kabul edin, Ders alın ve Tekrarlamayın.
Mutlaka bir Çalışma Programına sahip olun ve aşağıdaki alanınıza göre de çalışmalarınızı düzenleyin
Sayısal bölüm; zengin bir meslek ve bölüm sayısına sahip olduğundan bu bölüm öğrencilerinin kazanmak istedikleri bölümlerin puan türünü ve getirisi yüksek olan testleri analiz ederek öncelikle bu testlere yoğunlaşmaları gerekmektedir. Örneğin; Tıp, Diş Hekimliği ve Eczacılık gibi sağlık bölümlerini arzulayan öğrencilerin Fen testlerinde üstün bir çalışma içerisinde olmaları gerekmektedir.
Eşit Ağırlık öğrencileri ise, öncelikle Hukuk, Psikoloji ve PDR gibi nispeten iş garantisi yüksek olan bölümleri hedeflemeli, dolayısı ile Matematik ve Geometri derslerine ayrıca zaman ayırmalıdırlar. Edebiyat ve Coğrafya derslerinde zaten yüksek net çıkartabilmektedirler.
Sözel öğrenciler ise, bölüm sayısı daha az olduğundan ve rekabet fazla olduğundan, Edebiyat ve Tarih derslerinin yanında Felsefe Gurubu derslerine ayrıca zaman ayırmalıdır. Zaten geriye kalan Coğrafya testi çok ayırt edici olmamakta, bu dersin soruları Sözelciler tarafından kolayca yapılabilmektedir.
Dil öğrencileri ise, istedikleri mesleği analiz etmeli, DİL-1 DİL-2 ve DİL-3 puanlarının hesaplamaları farklı olduğundan en yüksek netlere ulaşmaya çalışmalıdırlar. Bunun yanında bazı yabancı dil bölümlerinde hazırlık sınıfı olmadığından kılavuzu iyice incelemeli ve puanı düşük bölümlere balıklama atlamamalıdırlar.
Sevgili Öğrenciler, unutmayınız ki okulunuzun ve dershanenizin tüm öğretmenleri ve öncelikle Rehber Öğretmenler sizlere yardımcı olmak için oradadırlar ve sizler öğretmenlerinizden azami derecede yardım isteyerek, onlardan yardım alarak başarıya ulaşabilirsiniz.
Bu imkânlara ulaşmakta tereddüt etmeyiniz.
Okulunuz, aileniz ve kendi çabalarınızla zafere ulaşacağınızdan şüpheniz olmasın.