NASIL DERS ÇALIŞMALIYIZ?

Nasıl Ders Çalışmalı?

Yıllardır öğrencilik yapıyorsunuz. Yani yıllardır ders çalışıyorsunuz. Peki, doğru şekilde çalışıyor musunuz? Sakın farkında olmadan kendi kendini ağır yükler altına sokmuş olmayasınız. Şimdi biz bir şeyler söyleyelim, siz de kendinizi gözden geçirin. Eğer sisteminizde hatalar varsa gelin birlikte düzeltelim.
Amacımız yıllardır alışıla geldik şekilde yaptığımız ders çalışma işini verimli hale dönüştürmek. Ya da daha teknik bir ifade ile verimli ders çalışma yollarını öğrenmek.
Öncelikle şu kuralı unutmayın: Eğer verimli ders çalışma yollarını öğrenmek istiyorsak, bu amaca uygun olumlu alışkanlıkları kazanmaya kararlı olmamız gerekir.Hiçbir şey bir anda olmaz, her şey biraz çaba gerektirir.
Kararlılığımızın ilk göstergesi olarak ders çalışmamızı aksatan veya kolaylaştıran şeylerin bir listesini yapmalıyız. Buna bağlı olarak da listemizdeki olumsuz şeylerden biran önce kurtulmalıyız.
Unutmayın siz bir karar verdiniz. Öyle kolay pes etmek yok.
  1. AMACINIZI BELİRLEYİN
  2. Siz amacınızı zaten belirlediniz. Amacınız sınavda başarılı olmak. Fakat bu sizin uzun vadeli amacınız. Bu noktada daha kısa vadeli amaçlar belirlemelisiniz. Size en yakın deneme sınavında üst sıralarda yer almak gibi. Düzenli ve belirli aralıklarla yapılan bu sınavlarda alınan dereceler bir grafik olarak sürekli göz önünde bulundurulursa, ana hedefe olan uzaklık-yakınlık gayet iyi anlaşılacaktır.
  3. PLANLI ÇALIŞIN
  4. Çoğu zaman birden fazla dersle boğuşmak durumunda kalıyorsanız ve kendinizce bir sıralama yapıp, işi en makul sürede bitiremiyorsanız planlı çalışma konusunda sıkıntılarınız var demektir.
    Böylesi bir kontrolünüzü kaybetmenize ve dolayısıyla dikkatinizi odaklayamamanıza sebep olacaktır. Böylesi bir problemin üstesinden gelmenin tek yolu bir program dâhilinde çalışmaktır. Bu program neden, zaman ve mekân probleminizi ortadan kaldıracaktır.
    Çalışma programınızı günlük, haftalık ve aylık olarak tasarlamalısınız. Bu program şu sorulara cevap verebilmeli:
    • Hangi dersler, haftanın hangi günleri çalışılacak?
    • Geçmiş konular, ne zaman tekrar edilecek?
    • Sınavlar ne zaman olacak?
    • Hazırlanması gereken ödevler var mı, ne zaman teslim edilecek?
    • Planda yer alan fakat gerçekleştirilemeyen faaliyetler ne zaman gerçekleştirilecek?
    • Ders dışı etkinlikler, ne zaman olacak?
  5. ZAMANI VERİMLİ KULLANIN
  6. Sizin için en uygun zamanı yine siz bilirsiniz. Çünkü herkesin içindeki zaman farklı çalışır. Kimimiz için uyku saati kimimiz için çalışma saati olabilmektedir. Sabah çok erken uyanan öğrencinin durumu buna örnek olarak gösterilebilir.
    Fakat biz burada genel bir tablo çizebiliriz. Her şeyden önce zaman sizi yönetmesin, siz zaman yönetin. Yani zamanı okumayı bilin. Zamanı okumak demek, saatin kaç olduğunu bilmek demek değildir. Zamanı okumak, neyin ne zaman olacağını tasarlamak ve uygulamak demektir. Yani çalışma programına uymak ve her şeyi kontrol altında tutabilmek.
    Belirli zaman aralıklarına göre yaptığınız çalışma programının da sizi tüketmesine izin vermeyin. Programın zamanına da siz karar verin. Örneğin bir saat çalıştıktan sonra 10 dakikalık mola gayet sağlıklı olacaktır. Bu sayede zamanı verimli ve tutumlu şekilde kullanmış olursunuz. Ayrıca bu zaman tasarımınızda mutlaka kendinize zaman ayırın. Dinlenin, eğlenin fakat abartmayın. Unutmayın siz bize lazımsınız.
  7. PERFORMANSINIZI KORUYUN
  8. Size en uygun çalışma programını yaptıktan ve buna uymayı kavradıktan sonra belirli bir performans düzeyi yakalayacaksınız. Bu sizin ortalama performansınız olacaktır.
    Deneme sınavlarındaki durumunuza göre performansınızda değişimler olabilir. Bu gayet normal bir durumdur. Ancak bu performansın pozitif seviyede olmasına dikkat edilmelidir. Yani ortalama çalışma sürenizin altına indiğiniz zaman kontrol dışı olarak performansınız düşecek ve iki deneme sınavı arasındaki ilişki komedi düzeyine ulaşabilecektir. Aman dikkat. Bu yüzden mutsuz olan birçok kişi tanıyoruz. Sakın bu kişilerden biri de siz olamayın.
  9. EN UYGUN ORTAMDA ÇALIŞIN
  10. Kendinizi en rahat hissettiğiniz ortamda çalışın. Fakat bu ortamda bazı şeylere dikkat edin: Bu ortam sade, dikkat çekici şeylerin olmadığı, gürültüden ve ev içi trafikten uzak, sabit ve dingin bir köşe olmalıdır. Dengesiz ısı ve ışık gibi fiziksel reaksiyonlara sebep olabilecek şeylerden de uzak olmalıdır.
    Çalışma pozisyonunuz yataylaştıkça, dikkatin toplanması güçleşecek, çalışılan konunun kavranması daha çok zaman olacaktır. Böylece zaman yönetim programınız suya düşecektir.
    Size özel bir yerin olmaması, çalışmamanın ve başarısızlığın bir nedeni olarak gösterilemez. Olumsuz koşullarda da ders çalışmayı öğrenmek gerekebilir. Hayat her zaman aynı imkânları sunmaz.
  11. DİKKATİNİZİ ODAKLAYIN
  12. Dikkatimizi odaklayabilmek için şunları yapmalıyız:
    • Sevilen ve ilgi duyulan konuları öncelikli olarak çalışmak,
    • Çalışmalarımızı hep aynı mekânda yapmak,
    • Gürültüden uzak kalmak,
    • Oturarak çalışmak,
    • Çalışma masasında ihtiyaç duyabileceğimiz şeyler dışında bir şey bulundurmamak,
    • Çalışma mekânının sıcaklığını sabit tutmak ( 18–20 derece ideal sıcaklıktır),
    • Belirli bir program dâhilinde çalışmak,
    • Her etabın bitiminde çalışma programına çentik atmak,
    • Her molada yeterince dinlenebilmek,
    • İdeallerimizi ve getirilerini düşünmek bizleri hedefimize odaklayacaktır.

  13. DERSE GİRMEDEN BİR ÖN HAZIRLIĞINIZ OLSUN
  14. Şunu unutmayalım: Etkin olarak katılım sağladığımız derslerin zihnimizdeki kalıcılığı daha fazladır. Yani o gün işlenecek konu hakkında bir ön hazırlığımız ve zihnimizde o konuya dair ipuçlarımız ve sorularımız varsa, o konuyu daha iyi öğrenebiliriz. Bu nedenle, önceden yapacağımız çalışmalar işlerimizi kolaylaştıracaktır.
    Derslerde pasif, sadece dinleyici konumunda kalmak çoğu zaman dersi derste öğrenmeyi güçleştirir. Bu problemin ortadan kalkması ise fazladan çalışmayı gerektirir.
    Her derste söyleyeceğimiz sözler ve soracağımız sorular olmalı. Cebimizdeki kelimeler önce öğrenmemizi, sonra hayatımızı kolaylaştıracaktır.
  15. MUTLAKA NOT TUTUN
  16. Her eğitim kurumunun kendi programına uygun olarak hazırladığı kitapları vardır. Ancak bunların hiçbiri, derslerde tutacağımız notların yerini alamaz. Çünkü kitaplarda ses ve vurgu yoktur. Bir ders işlenirken öğretmenin o anda yaptığı vurgu, sınavla ilgili bir ipucu demektir. Bu kuralıda her öğrenci bilir, fakat yine de not tutmaz.
    Bunun temel nedeni not tutmayı bilmemektir. Birçok öğrenci not tutmayı, öğretmenin ağzından çıkan her sözün yazıya dökülmesi olarak düşünür. Hatta özellikle üniversitelerde, derslerin bant kayıtlarının yapıldığı olur. Bu tamamen yanlış bir tutumdur.
    Duyduğunuz her şeyi yazmayın, anladığınız gibi yazın. O günkü konu hakkında yeteri kadar uyarılmadan, en azından konunun ana fikrini kavrayıncaya kadar yazma işine girişmeyin. Dinlemeye ve kavramaya öncelik verin, yazmak ikinci işiniz olsun. Konu şekiller yardımı ile anlatılıyorsa –formül, geometri, grafik gibi- notlarınız arasında mutlaka bunlar da olsun. Veciz sözler aynen yazılmalı ve yazınız okunaklı olmalı. Sonradan bir de şifre çözme işiyle uğraşmayın. Not tutma esnasında renkli kâğıtlar ve kalemler kullanmak, öğrenmeyi zevkli hale getirebileceği gibi kolaylaştıracaktır da.
  17. DÜZENLİ ARALIKLARLA TEKRARLAR YAPIN
  18. Öğrenmek bir şey ise, öğrenilen şeyi unutmamak çok şeydir. Sonuç itibariyle unutulan bilginin hiçbir hükmü yoktur.
    Düzenli aralıklarla yapılan tekrarlar unutmayı engelleyecektir. Zaten günlük, haftalık ve aylık olarak tasarladığımız çalışma programımızda düzenli tekrara yer vermiştik. Demek ki yapmamız gereken şey, çalışma programımızda yer alan tekrarları yapmaktır.
    Tekrar etmek demek, bazen bir konuyu çalışmak, bazen ise o konu ile ilgili test çözmektir. Bunların dengesini öğrenci öğretmenleri ile beraber hazırlamalıdır.
    Düzenli aralıklarla yapılacak tekrarlar, sınavlara hazırlıktaki en önemli aşamalardandır.
";
Sayın ziyaretçi biliyor musunuz? Bu yazı sizden önce counter kişi tarafından okundu.


0 yorum

LÜTFEN YORUMLARINIZI YAZINIZ

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Blogger tarafından desteklenmektedir.